 |
1998 NBA Final'i Son Sayı
|
1998 NBA Final'inde Chicago Bulls ile Utah Jazz karşı karşıya gelirken o sezon her iki takımda inanılmaz galibiyet yüzdeleri yakalamıştı.
Ancak rakip Utah Jazz'da aynı şekilde 62 galibiyet 20 yenilgi ile sezonu tamamlamıştı. Karl Malone gibi öldürücü bir forvet ve John Stockton gibi her an şapkadan tavşan çıkarabilecek bir oyun kurucuya sahiptiler ve şampiyonluğu en az rakipleri kadar hak ediyorlardı.
 |
| 1998 NBA Final
Seri bir çok ilklere, rekorlara sahne olurken, ilk maçtan itibaren seriyi kısaca özetlemekte fayda olduğunu düşünüyorum.
|
Utah Jazz, kendi sahasında oynadığı maçta Jordan ve Pippen'ın attığı toplam 54 sayıya engel olamamasına karşın 88-85'le maçı kazanmış ve bu maçta Double-Double yapan Malone ve 24 sayı 8 asistle oynayan Stockton maçı kazandırmayı bilmişlerdi.
5 Haziran 1998 / 2. Maç
Maça iyi başlayan ve ilk yarıyı 4 sayı önde kapatan Chicago Bulls, 3. çeyrekte karşısında hiç beklemediği bir Jazz bulmuş ve son çeyreğe girerken 3 sayı geriye düşmüştü. Son çeyrek Jordan takımı tek başına sırtlamış ve maçta attığı 37 sayıyla 93-88'lik galibiyeti getirmişti. Bu maçta John Stockton'ın attığı 9 sayı ise Jazz için ciddi anlamda düşünülmesi gereken bir konuydu. Seride durum 1-1'e gelirken sonraki 3 maç Chicago'da oynanacaktı.
7 Haziran 1998 / 3. Maç
Bu maç oynanmadan önce hiç kimse bu maçta iki NBA rekorunun bir arada kırılacağını tahmin bile edemezdi. İlk çeyrekte çıkan 31 sayının 17'sini ev sahibi 14'ünü deplasman ekibi atarken, 2. çeyrekten itibaren işlerin Utah için bu kadar kötü gidebileceğini düşünmek imkansızdı. Maç bittiğinde tabelada Chicago lehine, 96-54 gibi inanılması güç bir skor vardı. Bu maçta Utah'ın attığı 54 sayı, bir NBA finalinde bir takımın attığı en az sayı olarak kayıtlara geçerken, oluşan 42 sayılık farkta bir NBA finalinde oluşan en büyük fark olarak kaydediliyordu.
10 Haziran 1998 / 4. Maç
3. maçın ardından Chicago için artık şampiyonluk çok uzak değildi en azından farklı galibiyet büyük bir gövde gösterisi olmuş ve rakibin direncini kırmış olarak algılanabilirdi. Ancak durum hiçte öyle değildi ve Utah 4. maçın son saniyelerine kadar maçtan kopmamıştı. Michael Jordan ve Scottie Pippen'ın toplam 62 sayı atıp 17 ribaund aldığı maçta 86-82 Chicago galibiyeti vardı ve seride durum 3-1'e gelmişti.
12 Haziran 1998 / 5. Maç
Şampiyonluk maçıydı Chicago için. Sahalarında oynuyorlardı, seride 3-1 öndeydiler ve son 2 maçı kazanarak rakibi moral olarak parçalamışlardı. Maçın ilk yarısı bittiğinde 36-30, 6 sayılık Chicago üstünlüğü vardı ve tribünler şampiyonluk havasına çoktan girmişti. Ne olduysa 3. çeyrekte oldu. Utah inanılmaz bir geri dönüş yaptı ve bir anda 8 sayı öne geçti. Periyod sonlarına doğru toparlanan Chicago o çeyreği 29-19 geride kapatırken, son çeyreğe 4 sayı geride giriyordu. Son çeyrek maç kafa kafaya gitti ve 83-81 Utah kazandı. Maç sonunda Chicago cephesinde hüzün, Utah cephesinde ise seriyi kendi sahalarında oynayacakları son 2 maça taşımanın verdiği sevinç ve umut vardı.
14 Haziran 1998 / 6. Maç
Ve işte o efsane, yıllardır konuşulan ve izlenen son maç.. Maç başlarken 3-2 önde olan Chicago 2 maç üst üste deplasmanda oynayacaktı. İlk yarı bittiğinde 4 sayılık Utah üstünlüğü vardı. İşler iyi gitmiyor gibi görünse dahi Michael Jordan harika performans gösteriyor ve maçı bırakmıyordu. Son çeyreğe 5 sayılık Utah üstünlüğü ile girilmişti. Maç bir o tarafa bir bu tarafa gidip gelirken Stockton'ın 3'lüğü ile Utah son 45 saniyeye 3 sayı önde giriyordu. Ardından Chicago farkı 1'e indirmiş ve herşey son 35 saniyeye kalmıştı. 20 saniye kala Michael Jordan top çalarken, son ve şampiyonluk hücumuna başlayan Jordan karşısında, Utah için tek bir şans vardı kaçırmasını dilemek. O anlarda Majesteleri önce Bryon Russel'a inanılmaz bir fake atmış ve ardından...
O anları anlatmak değil izlemek gerekir diye düşünüyorum.
Jordan'ın şampiyonluğu getiren atışından sonra birkaç saniye elini havada tutması ve bileğini göstermesi bana kalırsa spor tarihinin en karizmatik anlarından biridir.
Chicago seriyi 4-2 kazanırken Final serisinin son maçında attığı 45 sayı ile Michael Jordan en iyi olduğunu bir kez daha kanıtlamıştı. Ayrıca bu seri sonunda MJ, Kareem Abdul-Jabbar'a ait NBA PlayOff'larında en çok sayı atan oyuncu ünvanını da ele geçirmiş oldu.
