Bir Efsane.. Metin Oktay !

Bir Efsane.. yazılarımıza bir yenisini daha ekliyoruz. Bu sefer adresimiz, Galatasaray'ın efsane golcüsü, oynadığı dönemin, şimdilerde futbolumuzun belkide en ihtiyacı olan "adam"larından Metin Oktay..


Metin Oktay

Metin Oktay 1936 yılının Şubat ayında, İzmir, Karşıyaka'da dünyaya gelmiştir. Daha önceleri 8 tane kız çocuğu olan ancak 5 tanesi yaşamını yitiren ailenin 9. çocuğu olarak dünyaya gelen Metin Oktay, futbol kariyerine İzmir'in amatör takımlarından Damlacıkspor'da başladı. O dönemde genç yaşına rağmen iyi son vuruşları ve akıllı hücum futbolu dolayısıyla bir çok takımın ilgisini çeken Metin Oktay, Beşiktaş, Adaletspor gibi takımlarla görüşmüş ancak görüşmelerin olumsuz sonuçlanmasının ardından, İzmir Profesyonel Ligi'nde mücadele eden İzmirspor ile anlaşmıştı.

İzmirspor forması ile ilk sezonunda 18 maça çıkan ve 17 gol atan Metin, Galatasaray'ın da radarına girdi ve İzmirspor'daki ilk sezonunun ardından, o çok sevdiği, gönül verdiği takıma, Galatasaray'a transfer oldu.

Transferin ardından ilk hazırlık maçında golünü atan Metin Oktay sanki o sezon neler olacağının sinyallerini vermişti. İlk sezonunda çıktığı 17 maçta 19 gol atarken gol kralı ünvanını da kazanan Metin Oktay, sonraki 2 sezonda da gol krallığını kimselere kaptırmamış ve Galatasaray ve Türk futbolunun efsaneleri arasına gireceğini çoktan belli etmişti.

1959 tarihinde Oya Sarı ile evlenen Metin Oktay, o sezon başında İzmirspor'dan gelen transfer teklifini olumsuz cevaplamış ve bu durum aile içerisinde krize neden olmuştu. Eşinin ya ben ya Galatasaray restine karşılık, "Tabi ki Galatasaray, çünkü o daha vefalı.." cevabını vererek tarihe geçecek bir cevap vermişti.

Gelin isterseniz o tarihi cevabı 1965 yılında kendi hayatını anlatan ve başrolü üstlendiği, Gönül Yazar, Ajda Pekkan, Ayten Gökçer gibi isimlerin de oynadığı "Taçsız Kral" filmindeki sahnesinden izleyelim.

1961 yılında İtalya'nın Palermo takımına transfer olan Metin Oktay, 12 maçta 3 gol attı ve Galatasaray'a geri döndü. Galatasaray forması altında 324 maça çıkan ve 294 gol atan Metin Oktay toplamda 6 defa gol karallığı yaşadı. Galatasaray'daki 2. döneminde 3 lig şampiyonluğu, 4 Türkiye Kupası, 2 kez Cumhurbaşkanlığı Kupası kazandı.

Milli takım kariyeri de oldukça parlak olan Taçsız Kral 36 milli maçta 19 gol atmıştır ve Hakan Şükür, Lefter, Tuncay Şanlı'nın ardından Milli takımın en fazla gol atan futbolcularından olmuştur.

Metin Oktay 1969 yılında, Fenerbahçe ile oynanan maç ile profesyonel futbolculuk kariyerine nokta koydu. Bu maç ve öncesi tarihi konuşmalara ve olaylara sahne olmuştur. Jübile maçını Fenerbahçe ile oynamak isteyen Metin Oktay Fenerbahçe kulübüne bu isteğini iletmek amacıyla yönetici Rüştü Dağlaroğlu ile görüşür. Fenerbahçe yöneticisi şaşırır. Metin der, " Biz senin her zaman Fenerbahçe'de oyanamanı istedik. Sen kalkmış şimdi bırakacağını söylüyorsun. O zaman bu maçta Fenerbahçe formasıyla mücadele et. Ne dersin?". Şimdilerde mumla aradığımız futbolumuzdaki o en adamlardan, en efsanelerden Metin Oktay o tarihi cevabı verir. "Sadece şeref duyarım efendim."

Metin Oktay Can Bartu

23 Ağustos 1969 tarihinde Fenerbahçe ile Galatasaray arasında oynanan Metin Oktay'ın jübile maçının 10. dakikasında hakem maçı durdurur. Sinyor lakaplı Can Bartu ile formalarını değiştiren ve Fenerbahçe formasıyla mücadele eden Metin Oktay futbolu bıraktıktan sonra bir süre teknik direktörlük yapmıştır.

Metin Oktay'ın kariyerinde bir çok gol olmasına rağmen attığı bir gol ve bir röportajında bu golle ilgili sorulan bir soruya verdiği cevap yine tarihe geçecek niteliktedir. Öncelikle bu golü ve hikayesini anlatalım. 

Galatasaray ve Fenerbahçe arasında oynanan 10 Haziran 1959 tarihli maçın henüz 13. dakikasında Fenerbahçeli bir oyuncu köşe vuruşunda Metin Oktay'a çirkin bir hareket yapar. Metin Oktay buna sinirlenir ve dönüp bir tokat vurur. Hakem düdüğünü çalar ve o an sadece o tokatı gördüğü için Metin Oktay'a kırmızı kartını çıkarır. Dünyası başına yıkılan Metin Oktay, o maça kadar hiç kırmızı kart görmemiştir. Hemen oraya gelen Fenerbahçe kaptanı Can Bartu olayı anlar ve bir tokatta o vurur kendi takım arkadaşının suratına. Tabi bu sırada olan bitenden habersiz olan tribünler Metin Oktay'a yuh çekiyordur. Metin Oktay döner, tribünlerin önüne gider, iki elini birden çapraz olarak göğsünün üzerine koyar ve diz çökerek Fenerbahçe tribünlerinin önünde eğilir.. Tribünlerde çıt yok.. Sonrasında, Sinyor Can Bartu'nun da etkileriyle kırmızı kart iptal ettirilir ve Metin Oktay oyuna döner. Ancak bu hareket hala aklındadır ve hıncını alamamıştır kral. Dakikalar 37'yi gösterdiğinde o sinirini toptan ve ağlardan alır. Sol taraftan ceza alanına girer ve öyle bir vurur ki topa, top ağları parçalayıp çıkar. Başta tribünler, futbolcular ve hakem, herkes aut zanneder. Sonrasında yaptıkları kontrolde topun ağları deldiğini ve gol olduğunu farkederler. 


Metin Oktay Gol

Tabi ki futbolun cilvesi böyle durumlar her zaman rakiplerin birbirini kızdırmak amaçlı kullandıkları malzemeler olduğu için, yapılan bir röportajda Metin Oktay'a bu gol sorulduğunda verdiği cevap yine tarihe geçecektir. 

-Bu golü başka bir takıma atmış olsaydım şimdi konuşulmuyor olacaktı. Bu golü Fenerbahçe'ye attığım için hala konuşuyorsunuz, bu golün güzelliğinden değil, Fenerbahçe'nin büyüklüğündendir. 

İşte böylesine büyük adamlardı onlar, böylesine büyük efsanlerdi. Metin Oktay, Lefter, Baba Hakkı...

Futbolumuzun taçsız kralı Metin Oktay, 13 Eylül 1991 tarihinde İstanbul'da geçirdiği bir trafik kazasında hayatını kaybetti. 

Sen adınla çok yaşa büyük adam..