Bir efsane yazılarımızda daha önce Lefter ve Metin Oktay'ı yazmıştık. Şimdi ise bambaşka bir güzel adam, Beşiktaş'ın efsanesi Hakkı Yeten nam-ı diğer Baba Hakkı ile devam edeceğiz.
1910 yılında, o dönem Osmanlı Devleti sınırlarında yer alan Bulgaristan'ın Vodina şehrinde dünyaya gelen Hakkı Yeten, vakurluğun, dürüstlüğün ve delikanlılığın Türk futbolundaki temsilcisi olacağını o yıllarda tabi ki hiç kimse bilemezdi.
1 yıl sonra 1911'de İstanbul, Beşiktaş'a taşınan ailenin babası Binbaşı Mahmut Nedim Bey, Balkan savaşlarındaydı ve 1914'te şehit oldu. Babasının şehit olmasınında etkisiyle büyüdükçe asker olmayı isteyen Hakkı, askeri okula yazıldı. Askeri okuldayken bir gün bahçede önüne bir top yuvarlandı. Topu arkadaşlarına geri attığında ise daha önce hiç bu kadar heyecanlanmadığını hissetti ve o yıllarca sürecek olan Baba Hakkı efsanesinin kıvılcımı çakılmış oldu.
Profesyonel futbol kariyerine Karagümrük'te başlayan Hakkı Yeten 5 yıl süreyle burada oynadı. Sonrasında, 1931 yılında Beşiktaşlı Şeref Bey, Fenerbahçeli Zeki Rıza Sporel'den daha önce davranarak, Karagümrük'teki bir kahvehanede imzalanan sözleşme ile Hakkı'yı 17 yıl formasını giyeceği ve kaptanlığını yapacağı Beşiktaş'a kazandırdı. Beşiktaş'ta oynadığı 439 maçta 382 gol attı Hakkı Yeten.
Disiplini ve otoriter tavrıyla kısa sürede "Baba" lakabını alan Hakkı Yeten'in efsane hikayeleri ve anıları vardır.
Kırmızı kart gören futbolcuların onun onayını almadan sahayı terk etmemesinden tutun, rakibini kötü oynadığı için ikaz etmesine kadar.. Baba Hakkı'nın bu efsaneler arasına girmiş anılarından birkaç tanesini anlatalım.
Karagümrük'te oynarken Bozkurt ile oynanan bir maçta takımlar sahaya çıkar ancak Hakkı Yeten sahada değildir. Maç başlar. Maç oynanırken ileriden sandal içerisinde Hakkı Yeten görünür. Maça geç kalmıştır. 2. yarı Teknik direktöre rica eder ve oynamak istediğini söyler. Zar zor hocasını ikna ederler ve 2. yarıda oyuna giren Hakkı 6 gol birden atar.
Şeref Stadındaki bir Fenerbahçe-Beşiktaş maçıydı. 2-0 Beşiktaş öndeyken, 2. golün santrası yapılacağı sırada Baba Hakkı, Fenerbahçe kaptanını yanına çağırıyor ve kulağına bir şeyler fısıldıyor. "Arkadaşlarına söyle biraz maça asılsınlar, bu maçın keyfi böyle çıkmaz. Bu kadar insan güzel bir maç izlemeye gelmiş, kendinize çeki düzen verin!"..
Vefa stadında bir maçtayız bu sefer.. Karagümrük-Beşiktaş maçı. Maç başlarken hakem görür ki Baba Hakkı'nın üzerinde siyah beyaz bir kazak var. Hakem yanına gider ve kazağı çıkarmasını ister. Sonrasında Baba Hakkı'nın ateşler içerisinde yandığını anlayan hakem o şekilde oynamasına izin verir.
Harp okulu ile oynanan bir maçta ilk yarı 3-0 bitmiştir ve devre arasında Baba Hakkı soyunma odasına girer. Takım arkadaşlarına dönerek "İstanbul'a gidiş biletlerinizi yırtarım hepiniz yürüyerek İstanbul'a dönersiniz." der. Bu maçın 2. yarısında 6 gol birden atan Beşiktaşlı futbolcular maçı 6-3 kazanır.
1948 yılında Beşiktaş stadının açılışında ıslıklandığını duyan Baba Hakkı, 2 elini beline koyar ve son kez taraftarına bakar. Ertesi gün "Bana bu formayı onlar giydirdi, onlar çıkarttırır" dedi ve futbolu bıraktığını açıkladı.
Futbolu bıraktıktan sonra Beşiktaş'tan kopmadı ve 3 dönem Beşiktaş başkanlığı yaptı. Geçenlerde kaybettiğimiz ve 2014-2015 sezonuna ismini veren Süleyman Seba'yı alnından öptüğü fotoğraf Beşiktaş'ın sembol fotoğraflarından birisi haline gelmiştir.
16 Nisan 1989 tarihinde akşamüstü acı haber duyuldu. Baba Hakkı Yeten hayatını kaybetti.
Sen rahat uyu Baba adam..